takoz
skid, wedge (ta'koz)
ad 1. hareket engelleyen
cale dişil taquet eril Tekerin önüne takoz koydu. Il a mis une cale devant la roue. 2. sabitleyici
cale dişil Makinenin altına takoz yerleştirdi. Il a mis une cale sous la machine. 3. dübel cheville en bois dişil Büyük çiviler için büyük takoz lazım. Il faut de grosses chevilles en bois pour les grands clous.
Kernerman English Multilingual Dictionary © 2006-2013 K Dictionaries Ltd.