siper
siper
trench, bulwark, cover, fender, shadeÄgide, Grabenabri, tranchéeخَنْدَقpříkopgrøftτάφροςzanjakaivantorovtrincea深くて細長い溝참호geulgrøftrówtrincheiraровdikeคูrãnh壕沟 (si'peɾ)ad
1. sipere yatmak
Kum çuvallarını siper aldılar.
Kendini evladına siper etti.
Kum çuvallarını siper aldılar.
Kendini evladına siper etti.
2. Şapkasının siperi düşmüş.
3. askerlik siper kazmak
Askerler sipere yattı.
Askerler sipere yattı.