helal
helal
(he'lal)sıfat helali (helaː'li)
1. haram karşıtı helal yiyecek
2. kural içi helal kazanç
Allah'ı anarak vermek Çocuklarına hakkını helal etti.
günah olmamak Çalınan mal helal olur mu hiç?
Allah'ı anarak vermek Çocuklarına hakkını helal etti.
günah olmamak Çalınan mal helal olur mu hiç?
a. Bizden olsun! Helal olsun! Aldıkları paranın hakkını veriyorlar.
b. Aferin! Helal olsun! Çok iyi güreşiyor.
helal
ad
mecaz beraber olunması günah olmayan eş Sevdiği kadın artık onun helaliydi.
helal
zarf
yasalar dahilinde Parasını helal kazanıyor.
Kernerman English Multilingual Dictionary © 2006-2013 K Dictionaries Ltd.