hak
Hak
(hak)ad
din Hakk'a güvenmek
hak
right, due, entitlement, justiceRechtحَقّprávoretδικαίωμαbien, derechaoikeusdroiteispravnodiritto権利권리goedrettighetprawocorreto, direitoправоrättighetสิทธิquyền正确 (hak)ad hakkı (hak'kɯ)
1. hakkı gözetmek
2. herkese hakkını vermek
3. Ana hakkı ödenmez.
4. Toprak hakkını alamadı.
İşçilerin hakkını yediler.
a. Kendisi bu mevkiyi hak etmiştir.
b. O bu cezayı hak etti.
c. bir ödül hak etmek
İşçilerin hakkını yediler.