dam
(dam)
ad 1. yapı üstü
toit eril evin damı le toit de la maison 2. cezaevi
prison dişil taule dişil Adamı sonunda yakalayıp dama tıktılar. Il finirent par arrêter le type et l'envoyer en taule.
dam
queen, roofDach (dam)
ad 1. eşlik eden kadın
dame dişil Dam olarak kimi seçerdiniz? Qui choisiriez-vous comme dame ? 2. games bir iskambil kâğıdı dame (jeu de cartes) dişil Elindeki dama bakıp düşündü. Il regarda la dame de son jeu et réfléchit.
Kernerman English Multilingual Dictionary © 2006-2013 K Dictionaries Ltd.