yolcu

yolcu

passenger, traveller, fare, voyager, travelerpassageiro, viajanteرَاكِبٌ, مُسَافِرcestovatel, cestujícípassager, rejsendePassagier, Reisenderεπιβάτης, ταξιδιώτηςpasajero, viajeromatkailija, matkustajapassager, voyageurputnikpasseggero, viaggiatore乗客, 旅行者승객, 여행자passagier, reizigerpassasjer, reisendepasażer, podróżnyпассажир, путешественникpassagerare, resenärผู้เดินทาง, ผู้โดยสารhành khách, khách du lịch乘客, 旅行者 (joɫ'ʤu)
ad
1. yolda giden otobüs yolcuları
2. yola gidecek olan otobüs bekleyen yolcular
3. mecaz ölecek hasta Demek ki dedesi artık yolcu.
4. mecaz doğacak çocuk Küçük yolcunun gelmesine dört hafta var.
Kernerman English Multilingual Dictionary © 2006-2013 K Dictionaries Ltd.
Copyright © 2003-2025 Farlex, Inc Tekzip
Bu web sitesinde, sözlük, eş anlamlar sözlüğü, yazın, coğrafya ve diğer referans verileri kapsayan tüm içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler eksiksiz ve güncel olarak kabul edilmemelidir ve yasal, tıbbı ya da herhangi bir uzmanın görüş, danışmanlık ya da önerisinin yerine kullanılması amaçlanmamıştır.