yol

yol

means, road, way, channel, course, door, form, line, method, path, route, tackStraße, Weg, Mittelcamino, calle, carretera, mediochemin, façon, moyens, routeдорога, путь, средстваاِتِّـجَاه, سَبِيل, طَرِيق, وَسَائِلُcesta, prostředky, silnice, způsobmiddel, vejδρόμος, κατεύθυνση, τα μέσα, τρόποςsuunta, tapa, tie, välinecesta, način, put, sredstvamezzi, sbagliato, strada手段, 方法, 道, 道路길, 방법, 수단inkomen, manier, richting, wegmåte, midler, veidroga, środkicaminho, estrada, maneira, meios, rodoviamedel, vägถนน, ทาง, วิธี, วิธีหรือแนวทางcách thức, con đường, đường đi, phương tiện方法, 财富, , 道路 (joɫ)
ad
1. iki nokta arası uzaklık asfalt yol
2. kaldırım, zemin Kalabalıkta yol bulamadılar.
3. otoyol şehirler arası yollar
a. yeni yol yapmak Ormanın içinden bir yol açtılar.
b. yolu trafiğe açmak Karın kapattığı yolları açtılar.
c. mecaz sebep olmak Küçük bir ihmal yangına yol açtı.

a. yola düşmek Konuklar dün yola çıktı.
b. durakta durmak Yola çıkıp aracı bekledi.
c. mecaz çıkış noktası almak Çözüm için nereden yola çıkacağını bilemedi.

doğru yolu bulmak Yola gelip kumarı bıraktı.
Kernerman English Multilingual Dictionary © 2006-2013 K Dictionaries Ltd.
Collins Multilingual Translator © HarperCollins Publishers 2009
Copyright © 2003-2025 Farlex, Inc Tekzip
Bu web sitesinde, sözlük, eş anlamlar sözlüğü, yazın, coğrafya ve diğer referans verileri kapsayan tüm içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler eksiksiz ve güncel olarak kabul edilmemelidir ve yasal, tıbbı ya da herhangi bir uzmanın görüş, danışmanlık ya da önerisinin yerine kullanılması amaçlanmamıştır.