göbek
Bauch, Bauchnabel, Unterleib, Nabelnavel, core, roundabout, belly, belly buttonvientre, abdomen, bandullo, barriga, guata, ombligoventre, nombrilbarriga, umbigoبَطْن, سُرَّةٌ, سُرَّةُ البَطْنbřicho, pupekmave, navleαφαλός, κοιλιά, ομφαλόςmaha, napapupak, trbuhombelico, panciaおへそ, へそ, 腹部배, 배꼽buik, navelmage, navlebrzuch, pępekживот, пупок, пупmage, navelท้อง, สะดือbụng, rốn肚脐, 腹部 (ɟœ'bec)
ad göbeği (ɟœbe'i) 1. karın deliği
ventre eril göbek çukuru cavité ventrale 2. şişmiş karın ventre gros eril Göbeği düğmelerini gerdiriyor. Son ventre tend les boutons (de son vêtement)
dans etmek faire la danse du ventre - göbek atarak oynamak faire la danse du ventre
kilo almak avoir du ventre - Yaşı ilerleyince göbek bağladı. Avec l'âge il a du ventre.
3. meydan
centre eril şehrin göbeği le centre-ville 4. sebze içi cœur (légumes, fruits) eril marul göbeği cœur de laitue
5. kuşak génération dişil üçüncü göbekten akraba iki aile deux familles parentes de la troisième génération
6. ortadaki desen
milieu eril centre d'un tapis, d'un jardin eril halı göbeği le centre d'un tapis 7. kavşak ortası
terre-plein eril Göbeği döndükten sonra yüz metre ilerledik. Nous avons progressé de cent mètres après avoir contourné le rond-point Kernerman English Multilingual Dictionary © 2006-2013 K Dictionaries Ltd.