kalp
heartHerzκαρδιάcorazóncœurقَلْبsrdcehjertesydänsrcecuore心臓심장harthjertesercecoraçãoсердцеhjärtaหัวใจtrái tim心脏 (kalp)
ad kalbi (kal'bi) 1. anatomi vücudun ana organı, yürek
cœur eril kalp ameliyatı opération du cœur 2. kalp hastalığı maladie cardiaque dişil Kalpten öldü. Il est mort d'un maladie de cœur.
3. mecaz aşk
amour eril Kalbimde yerin var. Tu as ta place dans mon cœur. 4. mecaz hissiyat
sentiment eril Olaylara kalbiyle bakıyor. Il aborde les événements sentimentalement. üzmek
briser un cœur - Çocuğunun kalbini kırdı. Il a brisé le cœur de son enfant. 5. mecaz ana merkez
cœur (pays, organisme) eril üniversitenin kalbi le cœur de l'université a. kalbi hızlı atmak le cœur qui bat fort - Yılanı görünce kalbi çarpmaya başladı. Son cœur s'est mis à battre à la vue du serpent.
b. heyecanı dorukta olmak avoir des palpitations - Baba adayının kalbi çarpıyor. Le futur père a des palpitations.
Kernerman English Multilingual Dictionary © 2006-2013 K Dictionaries Ltd.
Collins Multilingual Translator © HarperCollins Publishers 2009