kıvam
consistency (kɯ'vam)
ad kıvamı (kɯvaː'mɯ) 1. sıvıda koyuluk
consistance dişil Ayranın kıvamı iyi olmuş. La consistance de l'ayran est bonne. 2. mecaz tam zamanı
moment opportun eril İşler tam kıvamında. C'est le moment de faire des affaires. uygun hale gelmek
épaissir - Karışım lapa kıvamına gelinceye kadar pişirdi. Il a cuit le mélange jusqu'à ce qu'il épaississe. tam zamanı olmak
trouver l'équilibre - Yeni oluşan grup artık kıvamını buldu. Le groupe nouvellement constitué a trouvé son équilibre. Kernerman English Multilingual Dictionary © 2006-2013 K Dictionaries Ltd.