takla
somersault (tak'ɫa)
ad sırt üstü dönmek
culbute dişil galipette dişil takla yarışı concours de galipettes a. kendi etrafında dönmek culbuter - faire une galipette - Takla atarak ilerledi. Il a avancé en faisant des galipettes.
b. mecaz havalara uçmak être fou de joie - Sınavı geçerse takla atar. Il sera fou de joie s'il réussit à l'examen.
c. mecaz yalakalık yapmak flagorner - Çocuğu eğlendirmek için takla atıyor. Il plaisante pour égayer l'enfant.
Kernerman English Multilingual Dictionary © 2006-2013 K Dictionaries Ltd.