kalkan
(kaɫ'kan)
ad 1. antik korunma aygıtı
bouclier eril antika kalkan bouclier ancien 2. çağdaş korunma aygıtı
bouclier eril Polisler taşlardan kalkanlarıyla korunuyor. Les policiers se protègent des pierres à l'aide de leurs boucliers. 3. mecaz tehlike önlemi
protecteur eril hastalıklara karşı kalkan işlevi gören aşılar des vaccins qui protègent des maladies
kalkan
shieldÄgide, Schildrombo, escudoщит, камбалаتُرْسštítskjoldασπίδαkilpibouclierštitscudo盾방패schildskjoldtarczaescudosköldโล่cái khiên盾 (kaɫ'kan)
ad zooloji bir tür deniz canlısı
turbot eril Balıkçıdan taze bir kalkan aldı. Il a acheté un turbot frais chez le poissonnier. Kernerman English Multilingual Dictionary © 2006-2013 K Dictionaries Ltd.