damar
vein, seamφλέβα, νταμάριوَرِيدžílablodåreVenevenaverisuoniveinevenavena静脈정맥aderblodåreżyłaveiaвенаvenเส้นโลหิตดำhuyết quản静脉 (da'maɾ)
ad 1. anatomi vücutta organ
veine dişil artère dişil kalp ve damar sağlığı la santé du cœur et des artères 2. dalgalı çizgi
veine dişil mermer tezgâhın renkli damarları les veines colorées du plan de travail en marbre 3. jeoloji maden birikimi
veine dişil bölgedeki altın damarları les veines d'or de la région 4. mecaz aile
famille dişil ascendence dişil descendence dişil Bu çocuk babasının damarına çekmiş. Cet enfant tient de son père. 5. mecaz davranış caractèristique dişil caractère eril şairlik damarı le côté poète
Kernerman English Multilingual Dictionary © 2006-2013 K Dictionaries Ltd.